| English | Turkish | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | be rough v. | çalkalanmak |
| General | be rough v. | hoyratlık etmek |
| English | Turkish | |
|---|---|---|
| Colloquial | ||
| Colloquial | be rough on (someone or something) v. | (birine veya bir şeye) sert davranmak |
| Colloquial | be rough on (someone or something) v. | (birine veya bir şeye) çıkışmak |
| Colloquial | be rough on (someone or something) v. | (birini veya bir şeyi) tartaklamak |
| Colloquial | be rough on (someone or something) v. | (birine veya bir şeye) kötü davranmak |
| Colloquial | be rough on (someone or something) v. | (birine veya bir şeye) etkisi sert olmak |
| Colloquial | be rough on (someone or something) v. | (birine veya bir şeye) sert gelmek |
| Colloquial | be rough on (someone or something) v. | (birine veya bir şeye) zarar vermek |
| Idioms | ||
| Idioms | be a rough trot v. | zor bir dönem olmak |
| Idioms | be a rough trot v. | şanssızlıklar/zorluklar serisi olmak |
| Idioms | be a rough trot v. | şanssızlıklar/zorluklar silsilesi olmak |
| Idioms | be a rough trot v. | talihsiz/şanssız bir dönem olmak |
